Oslo Seyahat Rehberi
Oslo gelişmişliğin simgesi haline gelmiş, huzur ve sakinliğin yegane temsilcisi, Norveç’in başkenti, nezih bir şehir. Burada yine şehir derken aklıma bizim şehirlerimiz geliyor ve düşünüyorum doğru kelime bu mu acaba diye. Kopenhag’dan gelirken Norwegian havayollarının üç buçuk saatlik rötar yapması sonucu şehire çok geç gelmem, Oslo’daki ilk günümü heba etsede hevesimi kaçırmaya yetmedi. Havaalanından express trene binip direkt Oslo’ya ulaşıyorum. Otelim gara çok yakın olduğu için az biraz yürüyerek otelime ulaşıyorum. Bacaklarımdaki ağrılar nedeniyle ertesi güne dinlenmiş başlamak için otelde istirahat ediyorum. Çünkü kolay değil kocaman bir seyahat planım var Oslo’da!
Karl Johans Gate caddesinden yürüyerek Oslo Pass kart almak için tourist information arıyorum. Birine soruyorum ve güzel bir tariften sonra çok da uzak olmayan bir yerde -hatta çok yakınımda- buluyorum. Kısa bir bilgi aldıktan sonra kartımı alıyorum ve hemen kapının önünden kalkan hop on hop off tours’a katılıyorum. Fakat bu otobüslerde Oslo Pass geçerli değil ne yazık ki. Hiç önemli değil zaten çok yüksek bir ücreti yok. Oslo Pass çok daha iyi bir yerde geçerli gemi ile fjord gezisinde!
Seyahatim boyunca o kadar çok yol kat etmiştim ki bacağımda müthiş ağrılar oluşmaya başladı. Artık adım atamaz hale geldiğimde ise bunun bir kas kasılması olduğunu ve acil bir önlem almam gerektiğini farkettim çünkü daha bir durağım daha vardı ve ben henüz Oslo gezimi tamamlamamıştım. Hemen bir eczane buldum ve derdimi anlattım. O sıra farkettim ki tıbbi ingilizce konusunda oldukça yeteneksizmişim. Ben derdimi anlattığımı düşündüm fakat eczacı kadın, benden daha detaylı bilgiler isteyince ağrı ile ilgili, işte o zaman karşılıklı uzun bakışmalar başladı. İlaç verme konusunda oldukça tedbirliler. Hatta bir çoğu vermek istemiyor doktor kontrolü olmadan. Ama benim bacak ağrımın o kadar önemli olmadığını düşündü ki bana bir krem verdi ve nasıl sürmem gerektiğinden, o bölgeyi sıcak tutmam gerektiğine kadar tüm ayrıntıları benimle paylaştı. Her müşteri ile bu kadar ilgilenirsen batarsın yahu diye düşünürken aklıma Norveç nüfusu geldi. Demek ki az nüfus olunca ilgi ve alakada artıyor diye düşünerek oradan uzaklaştım. Fakat hemen sonra bunun aslında eğitim düzeyi ile ilgili olduğunu düşünerek kendi tezime antitez sundum.
Oslo Pass, gezim sırasında bana hem otobüs hemde müze için olmazsa olmaz haline gelen bir kart olmuştu. Sizede tavsiyem Oslo Pass edinmeniz çünkü mesafeler oldukça fazla. Müzeler, merkez ve park oldukça uzak köşelerde. Bu yüzden mutlaka otobüs ya da araba kullanmalısınız. Tabi metro da olabilir daha doğrusu tramvay. Bir ulaşım yolu daha var aslında Hop On Hop Off turlarının otobüslerinide bu yolda kullanabilirsiniz. Ben gidiş yönünde yani Frogner Park sonrasında Viking Gemi Müzesi ve Fram Müzesi‘ninde olduğu müzeler adası için kullandım. Dönüşte sanırım dönüş yolu benim beklediğim durakta değilmiş bu yüzden otobüs kullamak zorunda kaldım ama inanın otobüslerde gayet güzel ve kalabalık değil. Zaten Oslo Pass olduğu sürece hiç sorun yok okutup geçiyorsunuz qr barkodunuzu. Eğer isterseniz kartınızı direkt mobil uygulama olarak kurup, satın alabiliyorsunuz. Bu şekilde birkaç kron daha uygun fiyata bile gelebiliyor. Detaylar için buyurun: Oslo Pass App
Oslo seyahatim boyunca aklımdan hep şu geçti; bu insanlar başka bir hayat sürüyor resmen… Evet hakikaten de öyleydi sanki dünya dertlerinden uzaklaşmışlar, amerika pisliklerini buraya kadar atamıyor, avrupa bir şekilde buraya bulaşamıyor, araplar zaten çok uzakta, çinliler de keza uzaktalar yani burası bir şekilde kotarılmış bölge gibi bir durumda bana göre. Tabi 2011 de meydana gelen bombalı saldırı Oslo’nun daha doğrusu Norveç’li insanların şok geçirmesine neden oldu. 91 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda birçok kişi de yaralandı. Saldırıyı yapan ise aşırı sağcı iki Norveçli genç olduğu tespit edildi. Yakalanan bu insanımsı organizmalar işçi partisi üyesi ve kökten dinci birer hıristiyandı. Kendilerine göre berbat bir sebep bularak bu güzel ve huzurlu şehri kana buladılar. Her saldırıda olduğu gibi siyasi görüş, etnik köken, ırkçılık, aşırı dinci görüş, aşırı sağ ya da aşırı solcu gibi abuk subuk ve mide bulandırıcı birçok saçma sapan sebep yüzünden insanların ölümüne neden olmuştu. İnsanı insan olarak ele alarak bu anlamsız ve yoz düşüncelerden sıyırarak değerlendirecek mertebeye gelmediği sürece insanlık, bu ve bu tip saldırılardanda asla kurtulamayacağız.
Olmazsa olmazlar nelerdir?
Frogner Park, Frogner Park, Frogner Park birkaç kez daha yazabilirim. Mutlaka ama mutlaka gidin.
Viking Ship Museum mutlaka görülmeli.
Fram görülmeye değer bir müze.
Vigeland Museum gidilmeli ben gidemedim ama siz gidin mutlaka.
Oslo City Hall görülmeli.
Nobel Barış Merkezi Büyük beklentiler kurmayın ama gidin.
Oslo Opera Binası mutlaka görülmeli.
Dışarıdan şöyle bir gezin Royal Palace‘ı
Norwegian Maritime Museum Fram Müzesinin hemen karşısında zaten gitmişken görülebilir.
Kon-Tiki Museum Fram Müzesinin hemen çaprazında yani çok yakınında olduğundan gidilebilir.
National Gallery mutlaka görülmeli. Edvard Munch’ın meşhur Scream tablosu burada gösteriliyor şu sıralar.
Natural History Museum at the University of Oslo gidilmeli bir müze fakat burayada ne yazık ki zamanım yetmedi.
Holmenkollen Ski Museum ben gidemedim ama siz gidin sonra da buraya yorum yazın mutlaka.
Astrup Fearnley Museum of Modern Art vaktiniz çoksa gidin.
Karl Johans Gate caddesinde bir yerlerde oturup birşeyler yiyip etrafı seyredin.
Gidemediğim bir diğer yerde Norwegian Museum of Cultural History ama siz gidin, görün ve anlatın.
Karl Johans Gate
Öyle sanıyorum ki en ünlü caddelerinden biri bu cadde. Sessiz sakin temiz bir yer. Sabah saatlerinde oldukça boş olan cadde akşama doğru kalabalıklaşıyor.
Fram Müzesi
Fram, özellikle Kuzey Kutbu ve Antarktika keşiflerinde Norveçli gezgin ve araştırmacılar tarafından kullanılmış bir gemidir. Aynı zamanda dünyada ahşaptan yapılmış en sağlam gemi olduğu sanılmaktadır. Gemi buradaki müzede sergilenmektedir.
Viking Gemi Müzesi
En çok merak ettiğim müzelerden biri olan Viking Gemi Müzesi binasının önden bir fotoğrafı.
Viking Gemi Müzesi
Ve karşınızda bir Viking gemisi… Söylenenlere göre Vikingler bu gemilerle Kanada, İngiltere, İspanya ve bir rivayete göre Anadolu’ya kadar gelmişler. Bu gemilere bakınca bunu nasıl yaptıklarını sorguluyorum ve yazılanları okuyorum; Vikingler güçlü ve dayanıklı insanlardı… Ne kadar dayanıklıda olsalar sonuçta bu deniz ve şakası olmaz diye geçiriyorum içimden kendi kendime.
Frogner Park
Frogner Park’ın girişinden bir kare. Frogner Park girişten sonuna kadar heyecanımı tutamadığım muhteşem bir park.
Frogner Park
Frogner Park’da güzel bir çiçek fotoğrafı. İzinsiz kullanmazsanız sevinirim 🙂
Frogner Park
Frogner Park yukarıdan bir görünüş. Buradan parkın en başını o kadar küçük görüyorsunuz ki. Daha ilerside olan park, gerçekten çok büyük bir alana yapılmış. Bu fotoğrafı çekerken durduğum yer ortası değil belkide biraz daha ortanın ilerisidir. Büyük bir heykelin olduğu geniş bir alan.
Frogner Park
Parkın yan kollara ayrılmış alanlarıda muhteşem güzellikte ve büyüklükte. Bu sadece bir bölümü ve bu bölümlerden birkaç tane daha var sıra sıra.
Frogner Park
Heykeller ve su damlaları, güzel bir kare oluşturmuş durumda.
Fotoğrafların büyük halleri için lütfen 500px sayfamı ziyaret ediniz.
Royal Palace
Dışarıdan tüm yapıyı alan bir kare.
Royal Palace’dan Karl Johans Gate caddesine bakış
Güzel bir cadde güzel bir yol… Başka ne denebilir ki!
National Gallery
Edvard Munch’ın meşhur Scream tablosunun da olduğu oldukça güzel bir müze. Yalnız şimdiden söylemeliyim sadece Scream tablosunun olduğu oda da fotoğraf çekmek yasak. Tabi çinli tursitler çat çat diye çaktırmadan çekmeye çalışıyor ve görevli sürekli uyarıyor ama neyse artık.
Oslo City Hall
Her iki cepheside oldukça heybetli duran yapının içinide gezmelisiniz.
Martı
Oldukça insan dostu olan arkadaşımız peşimizi bırakmadı kanal turu boyunca. Ne verseler yiyor ve asla doymak bilmiyordu. Bir ara oturgaçların kol dayama yerlerine bile konan pişkin martımız resmen gözlerinizin içine bakıyor ve “eee hadi hocam ver bişeyler” der gibi bakıyordu. Tabi bunu Norveç dilinde söylüyordu. Nerden bilsin Norveçli martı Türkçe dimi ama…
Opera Binası Önü
Opera Binasının denize bakan kısmında böyle bir yapı var, sırf cam ve metalden oluşan bu yapı biraz harab edilmiş gibi görünüyor. Tabi bu camları kıran şeyin dalgalar ya da yağmur olduğunu düşünüyorum.
Opera Binası
İşte meşhur Oslo Opera Binası. Sydney’deki Opera Binası’na rakip olarak gösterilsede biraz daha ufak modeli gibi duruyor. Ama böyle durduğuna bakmayın çok geniş bir alana yayılıyor.
Müzeler Adası
Fjord gezisi sırasında müzeler adasınında bir fotoğrafını çekme şansı buldum. Görünen Fram müzesi, hemen yanında Norwegian Maritime müzesi ve karşısında ise Kon-Tiki Müzesi.
Denize Girenler
Kısa süreli şok yaşadığım yer burası. Neden derseniz ben ara ara oldukça çok üşürken ve ısınmak için güneşi ararken bu insanlar denize giriyorlar! Şehrin göbeğinde bu eylemi nasıl yaptıklarına daha sonra şaşırırken ilk şaşkınlığı yeni yeni üzerimden atarken, ufacık çocuklarında suda gayet mutlu mutlu oynadıklarını gördüm. İnanın ben çok üşüyen biri değilimdir ve sıcağı sevmem ama buralar benim için bile bir kaç gömlek daha soğuk gibi geldi. Ha alışırmıyım evet alışırım ve çok da hoşuma gider o ayrı. Az ilerisinde Astrup Fearnley Museum of Modern Art bulunan bu koy belli ki mini bir plaj haline getirilmiş. Dikkatinizi tekrar çekmek isterim burası Oslo şehir merkezi…
Fjord Gemi Turu
Bu gemi ile güzel bir Oslo turu yaptım. Aklınızda olsun Oslo Pass ile bu turlara ücretsiz katılabiliyorsunuz. Kimi yerinde çok ısınırken kimi yerinde ise üşüyebilirsiniz aman diyim dikkat edin.
Astrup Fearnley Museum of Modern Art
Neden çok fazla abartıldığını bilemediğim bir müze. Evet enteresan şeyler var içeride ama yazının başında da dediğim gibi vaktiniz bolsa gelin. Son olarak bir ekleme daha yanınızda çocuk varsa gelmemenizi tavsiye ederim. Gelirseniz bile fotoğraf kısmına ve ameliyat bölümlerine girmeyin çocuklarla. Zaten yeterince anormal ve psikopat var ülkemizde daha da delirtmeyelim durduk yere.
Oslo City Hall
Sahil tarafından Oslo Belediye Sarayı.
Oslo City Hall
İçerideki odalardan birinden bir fotoğraf karesi.
Nobel Barış Müzesi
Çok etkilendim mi hayır ama gelinmeli mi evet…
Nobel Barış Müzesi
İçeride bulunan bir oda atölye gibi yapılmış. İçerideki tüylü tellerle herkes barış simgesi yada barışın adını yazıyordu. Bir tanede ben yapıyım dedim. Tabi yapana kadar biraz fenalaştım çünkü alerjimi tetiklemişti bu tüylü şeyler. Ellerim kabardı ve kızardı tabi haliyle. Ama yinede eserimi tamamlayabilmiştim. Solda üstte ROMANIA yazısının bittiği yerin altına bakarsanız benim yaptığım barış simgesini görebilirsiniz.
Nobel Barış Müzesi
Müzede bulunan birçok barış temalı tablolardan biride buydu. Birçoğunda Türkiye bayrağını görmek hoşuma gitti.
Oslo Sokakları
Gece yarısı güzel bir kare yakalamışım sanırım.
Fotoğrafların büyük halleri için lütfen 500px sayfamı ziyaret ediniz.
Karl Johans Gate
Caddenin en geniş yerindeki meydanda bulunan park. Buraya mutlaka gelmelisiniz çünkü birçok görülmeli yere bu meydandan geçerek ulaşılıyor.
Fotoğrafların büyük halleri için lütfen 500px sayfamı ziyaret ediniz.
Vize gerekli mi?
Evet vize gerekli schengen vizesi almalısınız.
Çantamızda neler olmalı?
Çantamızda su ve atıştırmalık kesinlikle olmalı. Nolur nolmaz bir şemsiye yada yağmurlukda olmalı hangisini kullanabiliyorsanız artık.
Nerede konaklanmalı?
Birçok otel seçeneği ve hostel seçeneği mevcut. Hostel tercih edecekler için öneride bulunamayacağım çünkü bu seyahatimde hostel kullanmadım. Önceden yapılan rezervasyonlarda fiyatlar mantıklı olabiliyor. Benim tercihim olan Thon Hotel oldu. Oslo’da birçok yerde Thon Hotel bulunuyor sizin için en uygunu hangisi ise ona rezervasyon yaptırabilirsiniz. Kahvaltı genelde fiyatın içinde artı olarak pet şişelerde ki sularda size ücretsiz olabiliyor. Bunu son gün keşfetmem çok üzücü olmuştu çünkü herşeyin fiyatı yüksek olduğu gibi, suda gerçekten çok pahalı.
Ne yenir ne içilir?
Oslo’ya gidipde deniz ürünleri denenmezse olmaz. Özellikle Norve Somonu denenebilir. Ama şimdiden söyliyim abartıldığı kadar bir ekstrası yok. İstanbul’da da aynı tadı bulabilirsiniz. Genellikle bu tip seyahat yazılarında yemekler çok abartılıyor. Ben bunu yapmayacağım çünkü mutfak konusunda gerçekten bizden çok gerideler. Ha derseniz kahve evet bakın kahveleri oldukça iyi bunu es geçemem mutlaka butik bir kahve evine girin derim, pişman olmazsınız. Zincir mağazalardan Joe & The Juice haricinde, garın içinde Starbucks var bunların haricinde de bir yer görmedim zincir mağaza olarak.
Hatıra olarak ne alınır?
Tabikide magnet alınır 🙂 Ek olarak viking oyuncaklarıda tercih edilebilir. Bunların haricinde hanımlar için alışveriş tercihleri çok fazla fakat ben öneri verebilecek son kişiyim bu konuda. Zaten kendileri gerekli olan yerleri bulacaklardır.
İnsanlarla iletişim nasıl?
Son derece huzurlu ve sakin olan Oslo’da insanlarda bir o kadar huzurlu. Genellikle bebek arabasında çocuklarını gezdiren yada sakin sakin bir yerden bir yere giden insanlar görebildiğiniz Oslo’da kimseden saçma bir davranış ya da kaba bir davranış görmedim. Saygı ve hoşgörü oldukça yüksek. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise yüksek alkollü kişiler dolaşıyor sokaklarda fakat onlardan bile bir taşkınlık göremiyorsunuz.
Ne zaman gidilmeli?
Kışları çok soğuk ve sürekli yağışlı olduğunu düşünürsek en iyi aylar, Haziran ve Temmuz diyebiliriz. Zaten bu aylarda güneşli ve gündüz daha çok oluyor.