Seyahatteyim

Berlin Seyahat Rehberi
Ampelmann’dan tutun birasına, grafitilerinden duvarına, mermi izleri olan kocaman sütunlarından, muhteşem müzelerine kadar Berlin gezilmesi gereken çok düzenli ve çok güzel bir şehir. Almanya’nın hemen hemen tüm şehirleri için çok temiz, çok düzenli ve muntazam denir biliyorsunuz. Ama Berlin, sanki hepsinden daha düzenli bir şehir gibi görünüyor. Bildiğiniz gibi, Almanya iki dünya savaşı geçirdi. Fakat almanlar, nasıl bir disiplin ve sabırla çalışmışlar ki bu kadar olumsuzluğa rağmen avrupanın en büyük ekonomisine ve muhteşem şehirlere sahipler. Berlin, bu şehirlerin başında gelen, Almanya’nın başkenti ve benimde ilk seyahat ettiğim Alman şehri.

Berlin’de II. Dünya Savaşı öncesinde 4,3 milyon kişinin yaşadığı, fakat 2008 itibariyla bu rakamın 3,5 milyon kişiye düştüğünü biliyor muydunuz? Daha kötüsü ise, bu rakamda dışarıdan gelen insanlarında olduğu tahmin ediliyor. Almanya çok fazla acı çektirdiği gibi, çok fazla da acı çekmiş bir ülke. Bu acılarından ders çıkartmış ve onlarla yaşamayı da öğrenmiş bir ülke. Berlin’de savaşın izlerini görebiliyor ve o zamanlarda neler yaşanmış olduğunu çok çok azda olsa tahmin edebiliyorsunuz.

Berlin müze konusunda çok zengin. Müzeler adası denilen yerde Bergama Müzesi, (Pergamonmuseum) Klasik Tarih Müzesi ve Mısır Müzesi yer alıyor. Bergama Müzesi aslında bir Anadolu-Mezopotamya Müzesi, Ankara’da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesinden daha çok eseri burada görebiliyorsunuz. Hititler, Sümerler, Persler, Suriye, Selçuklu ve Osmanlı’dan pek çok tarihi eseri burada sergiliyorlar. Diğer müzelere ne yazık ki zamanımız yetmedi fakat bir dahaki sefere ziyaret edeceğim. Bergama müzesi üç bölümden oluşuyor bunlar; Antikensammlung (Klasik Antik Çağ Koleksiyonu), Vorderasiatisches Museum (Antik Yakın Doğu Müzesi) ve Museum für Islamische Kunst (İslam Sanatı Müzesi)

Olmazsa olmazlar nelerdir?
TV kulesine çıkabilir, manzaranın tadını çıkartabilirsiniz.
Önünde fotoğraf çekilmeden gelmemelisiniz Neptün Çeşmesinin
Berlin Katedrali belediye sarayına oldukça yakın bir yerde ve mutlaka görülmeli.
Müzeler adası (Bergama Müzesi, Klasik Tarih Müzesi ve Mısır Müzesi) kesinlikle görülmeli yerlerin en başında yer alıyor.
Brandenburg Kapısı kesinlikle görülmeli.
Berlin Duvarı mutlaka görülmeli ve duvarın her iki tarafıda gezilmeli.

Berlin Seyahat Rehberi
Bodestraße Caddesi
Müze adasının bir caddesi olan Bodestraße sütunlu kaldırımı ile çok ihtişamlı duruyor. Aynı zamanda savaşın izlerinide barındırıyor. Sütunların birçoğunda ve duvarlarda mermi izleri var. Birkaç sütun ise yıkılmış ve yenileri yapılmış yerlerine.

Berlin Seyahat Rehberi
Alte Nationalgalerie
Bergama müzesinin çok yakınında bulunan Alte Nationalgalerie’de ise, Osman Hamdi Bey’in eserlerini görebilirsiniz.

Berlin Seyahat Rehberi
Bergama Müzesi
Milet Kapısı, tarihi Milet Şehrinin, liman tarafından girişinde yer alan görkemli bir eser.

Berlin Seyahat Rehberi
Bergama Müzesi
Zeus sunağı’ndan bir kare. Bu devasa mermer bloklar oldukları yerden çok çok uzaklarda, Berlin’de sergileniyorlar.

Berlin Seyahat Rehberi
Museum für Islamische Kunst (İslam Sanatı Müzesi)
Öyle sanıyorum ki, bizim ülkemizdeki İslami eserlerden çok daha fazlası bu müzededir. Birçok eserin açıklamasına Türkçe açıklama konulmuş durumda. Bu önce çok şaşırttı ama sonrasında bu eserlerin çalındığı toprakların dilinde açıklama yazılmasına çok da şaşırmamak lazım.

Berlin Seyahat Rehberi
Egyptian Museum of Berlin
Mısır Müzesi duvarlarında mermi izlerini çok net görebiliyorsunuz.

Berlin Seyahat Rehberi
Berlin Duvarı
Berlin’e gelipde Berlin duvarı görülmez mi? görülür tabiki dedik ve geldik. Duvar nehrin hemen yanında yer alıyor. Duvar üzerinde sayısız grafiti bulunuyor. Bir başından bir başına hem içeriden hemde diğer tarafından yani yol tarafından yürümenizi tavsiye ederim çok orjinal çalışmalarla karşılaşacaksınız.

Berlin Seyahat Rehberi
Berlin Duvarı
Nehir tarafından çıkıp, yol tarafından yürümeye devam ediyoruz.

Berlin Seyahat Rehberi
Brandenburg Kapısı
Almanya’yı eskiden ayıran kapı artık alman birliğinin simgesi olarak duruyor. Naziler iktidara gelince, kapıyı sembol olarak kullanmaya başlamışlar. II. Dünya Savaşı sırasında kapı çok fazla hasar görmüş ama tamamen yıkılmamış. Doğu ve Batı Berlin hükümetleri kapıyı restore ettirmişler. Kapı 1961’de, Berlin Duvarı yapılana kadar açılmamış. 1963 yılında, ABD başkanı John F. Kennedy Brandenburg Kapısı’nı ziyaret etmiş ve 1980’de Batı Berlin belediye başkanı Richard von Weizsäcker şöyle demiş: “Brandenburg Kapısı kapalı durdukça, Almanların meselesi kalacaktır.” Birleşmiş özgür Berlin’in sembolü olan kapı 22 Aralık 1989’de, Helmut Kohl Batı Almanya Şansölyesi’yken açılmış ve bir dahada kapanmamış.

Berlin Seyahat Rehberi
Berlin Katedrali
Katedral, ilk olarak 1700’lerin ortasında Johann Boumann tarafından, Barok tarzında tasarlanmış olan katedral, 1822’de Karl Friedrich Schinkel neo-klasik bir tarzda yapıyı yeniden modellemiş. 1894 yılında Alman imparatoru II. Willhelm kilisenin yıkılarak yeniden yapılmasını emretmiş. Mimar Julius Raschdorff tarafından yeniden Neo-barok tarzında tasarlanan katedral, 1905 yılında bitirilmiş. II. Dünya Savaşı boyunca ağır hasar gören katedral, 1975-1981 yılları arasında bu kez mimar Günter Stahn tarafından tasarlanarak yeniden yapılmış. Yani katedral sürekli inşaat halinde kalmış.

Vize gerekli mi?
Evet gerekiyor, Almanya bir schengen ülkesi olduğundan schengen vizesi almalısınız.

Çantamızda neler olmalı?
Ekim ayında hava oldukça açık ve güneşliydi. Fakat buna rağmen yinede akşamları serin olabiliyor. Özellikle kış aylarında gidecekseniz mutlaka iyi bir monta ihtiyaç var. Fotoğraflanacak çok güzel eserler olduğundan güzel bir fotoğraf makinesine ve gezintiniz sırasında ayağınızı hoş tutacak bir ayakkabıya ihtiyacınız var.

Nerede konaklanmalı?
Biz tercihimizi hostelden yana yaptık ve oldukçada memnun kaldık, hiçbir sorun yaşamadık. Tek seyahatlerde belki biraz daha risk söz konusu olabilir onun için otel veya hotel tercih edilebilir.

Ne yenir ne içilir?
Berlin’de Türk mutfağını bulabiliyorsunuz. Örneğin biz yarım ekmek dönerimizi yedik, bir Türk dönercisinde. Tat olarakda hiç fena değildi. Almanlara özgü peynirleri tadabilirsiniz ve en önemliside Alman biralarının tadına bakabilirsiniz.

Hatıra olarak ne alınır?
Hatıra olarak alınacak çok şey var. Hediyelik eşyalardan tutunda biralara, kıyafetlere kadar geniş bir yelpazede alışveriş yapabilirsiniz. Ben rutinimden şaşmıyor ve magnetimi alıp, yoluma devam ediyorum.

İnsanlarla iletişim nasıl?
Almanlar oldukça disiplinli ve ciddi insanlar. Herşey kurala uygun ve muntazam olmalı ne bir eksik ne bir fazla. Trafik yok denecek kadar az, şöförler saygılı, yayalar bilinçli, herşey fazlasıyla olması gerektiği gibi. Tabi bu bizim insanımız için biraz sıkıntı çünkü bildiğiniz gibi bizde kural, disiplin, muntazam olmak hele hele trafiğin olmaması, şöförlerin saygılı yayaların bilinçli olması gibi bir durum yok kesinlikle. Hatta şöförlerimizde “insan” olanlar çok çok az ve ne yazık ki saygı kelimesini mumla, hoşgörü kelimesini ise iki taşı birbirine vurarak çıkartılan kıvılcımla arıyoruz. Neyse biz konumuza dönelim bu konuda çok doluyum biraz konudan saptım o yüzden. Almanya’da olduğumuz süre boyunca hiçbir sorun yaşamadık herkes olması gerektiği gibi davranıyordu. Dediğim gibi ne bir eksik ne bir fazla. Sadece bir kez tren garında görevli bir bayana tam bir soru soracakken “No information” diyerek elini kaldırması beni biraz şaşırttı.

Ne zaman gidilmeli?
Kışın özelliklede Ocak, Şubat, Mart aylarında çok daha soğuk olacağından yaz aylarını tercih etmekte fayda var diye düşünüyorum. Ha derseniz ki, ben kalın giyinirim soğuk ve kar benim en sevdiğim ikili, bu şehirde zaten kar ile güzel olur, o zaman kışın gelmelisiniz.

Berlin Seyahat Rehberi, Berlin şehir rehberi, Berlin gezi rehberi, Berlin seyahat rehberi, Berlin öneri rehberi, Berlin seyahat rehberi, Berlin seyahat rehberi, Berlin seyahat, Berlin gezi, Berlin, Berlin Seyahat Rehberi, Berlin Seyahat Rehberi Berlin Seyahat Rehberi